Diyabetik Ayakta Girişimsel Radyoloji: Damarları Açan ve Amputasyonu Önleyen Tedaviler
Diyabetik ayak, diyabetin sinirler ve damarlar üzerindeki olumsuz etkileri sonucunda ortaya çıkan ciddi bir hastalıktır. En büyük nedenlerinden biri, ayak ve bacak damarlarının tıkanmasıyla yeterli kan akışının sağlanamamasıdır. Yetersiz kan dolaşımı, ayakta iyileşmeyen yaralar, enfeksiyonlar ve en kötü ihtimalle amputasyon (uzvun kesilmesi) riskine yol açabilir.
Eskiden bu tür damar tıkanıklıkları için açık ameliyatlar yapılırken, girişimsel radyoloji sayesinde artık cerrahiye gerek kalmadan, anjiyografik yöntemlerle damarlar açılabiliyor. Bu yöntemler, hastaların iyileşme süresini kısaltır, komplikasyonları azaltır ve yaşam kalitesini artırır.
Bu yazıda, diyabetik ayakta kullanılan girişimsel radyoloji tedavilerini ve bu işlemlerin nasıl uygulandığını detaylıca anlatacağız.
Diyabetik Ayakta Damar Tıkanıklıkları ve Belirtileri
Diyabet, uzun yıllar boyunca yüksek kan şekeri seviyeleri nedeniyle damarların iç duvarına zarar verir. Bu hasar zamanla damar sertliğine (ateroskleroz) yol açarak bacak ve ayak damarlarını daraltır veya tamamen tıkar.
Belirtiler:
✔ Bacaklarda ve ayaklarda soğukluk ve soluk renk
✔ Ayak ve bacaklarda ağrı (özellikle yürürken artar, dinlenince azalır – bu duruma “klodikasyon” denir)
✔ Yara ve kesiklerin iyileşmemesi
✔ Ayakta enfeksiyonlar ve çürümeye başlayan bölgeler (kangren riski)
Damar tıkanıklıkları zamanında tedavi edilmezse, doku ölümü gelişebilir ve amputasyon (uzuv kesilmesi) zorunlu hale gelebilir. Girişimsel radyoloji yöntemleri, bu tıkanıklıkları açarak kan dolaşımını tekrar sağlayarak amputasyon riskini büyük ölçüde azaltır.
Girişimsel Radyoloji ile Diyabetik Ayak Tedavisi
Girişimsel radyoloji, damarları açmak için minimal invaziv (yani cerrahi kesiler olmadan, küçük giriş noktalarıyla yapılan) tedavileri içeren bir tıp dalıdır.
Bu işlemler genellikle kasık veya bilekten yapılan küçük bir iğne deliğinden girilerek uygulanır. İşte girişimsel radyolojinin sunduğu ana tedavi yöntemleri:
1. Damar Tıkanıklıklarının Endovasküler Yolla Açılması (Anjiyografi ile Tedavi)
İlk olarak, anjiyografi adı verilen görüntüleme yöntemi ile damarın tıkalı bölgesi tespit edilir.
İnce bir kateter (esnek boru) kasıktan veya bilekten damara ilerletilir.
Damar içini görmek için kontrast madde (röntgen boyası) verilir.
Tıkanıklığın yerine ve seviyesine göre uygun tedavi yöntemi belirlenir.
2. Balon Anjiyoplasti (Balon Tedavisi)
💡 Balon tedavisi, damarları açmada en sık kullanılan yöntemlerden biridir.
✔ Avantajları:
✅ Ameliyatsızdır, hasta aynı gün taburcu olabilir.
✅ Çoğu hastada iyileşme hemen hissedilir.
❗ Ancak bazı durumlarda damar tekrar daralabilir. Bunu engellemek için stent uygulanabilir.
3. Stent Tedavisi
Balon tedavisinden sonra damarın tekrar tıkanmasını önlemek için stent kullanılır.
Stent, metalik bir ağ şeklinde olup damarın içine yerleştirilerek açık kalmasını sağlar.
İlaç kaplı stentler, damarın tekrar daralma ihtimalini azaltır.
Ömür boyu damarın açık kalmasına yardımcı olur.
4. Aterektomi (Damar İçindeki Plakların Temizlenmesi)
Bazı damar tıkanıklıkları, sadece balon veya stent ile açılamayacak kadar sertleşmiş olabilir.
Bu gibi durumlarda aterektomi cihazları ile damar içinde biriken plaklar temizlenir.
✔ Lazer aterektomi: Lazer ile plakları buharlaştırır.
✔ Rotasyonel aterektomi: Dönen bıçaklar ile plakları kazır.
5. Trombektomi ve Tromboliz (Pıhtı Temizleme)
Eğer tıkanıklık bir pıhtı (tromboz) nedeniyle oluşmuşsa, özel yöntemlerle bu pıhtılar temizlenebilir.
🔹 Trombektomi: Kateter ile pıhtının mekanik olarak çekilip çıkarılması.
🔹 Tromboliz: Damar içine pıhtı eritici ilaçlar verilerek pıhtının çözülmesi.
6. İntravasküler Ultrason (IVUS)
💡 IVUS, damar içini ultrason dalgalarıyla görüntüleyerek detaylı bilgi sağlar.
✔ Avantajı:
✅ Anjiyografi ile tespit edilemeyen plakları gösterir.
✅ Tedavi planını daha iyi yapmayı sağlar.
7. İntravasküler Litotripsi (IVL – Damar İçi Şok Dalgası Tedavisi)
Bazı damar tıkanıklıkları çok sert kireçlenmiş plaklar nedeniyle açılması zor olabilir.
💡 IVL yöntemi, damar içine şok dalgaları göndererek bu plakları kırar.
✔ Böbrek taşlarını kırmak için kullanılan teknolojiye benzer bir prensiple çalışır.
✔ Balon ve stente dirençli damar sertliklerinde çok etkilidir.
Girişimsel Radyolojinin Avantajları
✅ Ameliyatsızdır, genel anestezi gerektirmez.
✅ Hızlı iyileşme süreci (çoğu hasta aynı gün taburcu olabilir).
✅ Daha az komplikasyon riski (kanama, enfeksiyon riski minimaldir).
✅ Amputasyon ihtiyacını büyük ölçüde azaltır.